'Sandviç' İngilizce

Londra'ya trenle iki saat uzaklıktaki tarihi Warvick kasabasına yakın 4 asırlık küçük bir şato'da 19. yüzyılın ünlü Amerikalı yazarı Henry James'in romanlarında çizdiği atmosferde buluyorsunuz. Klasik İngiliz mobilyaları, duvarlarda en kalitelisinden desenli duvar kâğıtları, kadife perdeler, ipek halılar, yağlıboya tablolar, her şey İngiliz aristokrasisinin zevkini yansıtıyor.
Sanki az sonra karşınıza kabarık elbiseli kadınlar ve şık asilzadeler çıkacak. Oysa, onların yerine globalizme ayak uydurmaya çalışan Avrupalı şirketlerin İngilizce öğrenmeye çalışan üst düzey yöneticileri çıkıyor.
Çünkü bu şatoda yatılı yabancı dil eğitimi veriliyor. Merkezi Belçika'da bulunan 'Ceran' Lingua okullar zincirinin İngiltere ayağını bu binada Sian ve Petro Choma çifti franchasing yöntemiyle yürütüyor. 25 yıl önce iki tecrübeli eğitimci Monique ve Rene Bastin tarafından Belçika'da geliştirilen sandviç yöntemiyle bugün birçok ülkede İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Japonca ve Flamanca öğretiliyor.
Ceran'da bir-üç hafta arasında değişen 'sıkıştırılmış' kurslarda, günde 15 saat İngilizce bombardımanı var.
Ceran İngiltere'de her pazar akşamı yeni dönem başlıyor. Yeni kursiyerler için şatonun 'Mavi Salon'unda tanışma kokteyli düzenleniyor. Bu sıcak seremoninin ardından kursiyerler seviye tespit sınavına girip ertesi gün sınıflara ayrılıyorlar. Ceran'da kitapsız bir eğitim modeli uygulanıyor.
Sabah 08.15'te yemyeşil bahçeye bakan 'Bordo Oda'da İngiliz usulü kahvaltı başlıyor. Kahvaltıya her gün bir öğretmen eşlik ediyor, amaç tüm öğrencilerin mümkün olduğunca çok konuşmalarını sağlamak. Kahvaltı sonrası maraton başlıyor; en fazla dört kişiden oluşan gruplar dört saat sürecek bir çalışmaya koyuluyor.
Derslerde daha çok konuşma yapma, profesyonel metin yazma, prezentasyon gibi konular işleniyor. Kursun bir haftalık ücreti 2 bin 500 avro. Dileyen özel ders de alıyor.
Öğlen yemeği yine Bordo Oda'da. Bir yandan İngiliz yemeklerini tadıyor, bir yandan da arkadaşlarınızla sohbet ediyorsunuz. Politika dışında her şey konuşulabilir. Öğleden sonra ders laboratuvarda geçiyor, akşamüstü ise metin yazma dersi var. Şarap eşliğindeki akşam yemeğinden sonra sıra kahkahası bol eğlenceli oyunlara geliyor. Dileyenler oyun sonrası Mavi Salon'da sohbete devam ediyor.
Bir haftalık devrede Avrupa kıtasından Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İspanya, İtalya, Rusya ve Türkiye'den 15 öğrenci vardı. Kursiyerlerin yaşı 24-59'du. Hemen hepsi çalıştıkları şirketlerce gönderilmişti. Petro Choma, Türkiye'den her hafta mutlaka bir öğrencileri olduğunu söylüyor.


Şule Çizmeci-RADİKAL